nedir '' çaydanlık sesi '' sobanın üzerindeki
kaynarken fokur fokur
damlalar düşerken kızgın demir üstüne
buhar olurken
zıp zıp zıplarken
ve yok olurken yaşamımızdaki zaman anlar gibi yıllardır
doğru
buharın gücüdür aklın yoludur bakarsan bu gözle
gelin anlatmaya çalışayım size
birde benim gözümle
sevgidir
yaşanandır bana sesi çıkan buhar
zıplayan soba üstünde su damlaları
ısınırken kenarında
konuşurken karşısında
baba ocağında ana kucağında
güvende
huzurla
çocukluğumuzdaki gibi bu bayramda yıllardan sonra
baba ocağında ana kucağında
yerken
biber dolmasını
yaprak sarmasını
içerken
mercimek çorbasını
dinlerken
soba üstündeki '' çaydanlık sesini ''
kahkaha seslerine karışır sohbete dalmışken
özlerken beraberken yıllardan sonra
onun sesi aynı görüntüsü de
ama bizler
farklı
yaşlı
yaşlanmak üzere
yüzler değişmiş eller buruşmuş
ama
soba da aynı çaydanlık da aynı eşyalar da neredeyse
ama
gönüller sevgiler
onlar aynı değil
güzel
ama daha bir güzel...
farklı
ama daha bir farklı...
kıymet bilen daha çok beraber olmak isteyen
üşünmesin diye omuzlara çekilen yorgan altında
bir çift bildik elin korumasında
baba ocağında ana kucağında
halen
ve halen yıllardan sonra...
şükür ki bir aradayız ve gülüyoruz tadına vara vara
yaşarken daha
yaşam kredimiz bitmeden
sofra başında yatak ucunda
binlerce kere şükür ederken
elimizdekilere
beraberliğimize
yaşadıklarımıza
bunca yıllardan sonra
işte
sevgidir huzurdur güvendir '' çaydanlık sesi ''...
baba ocağında ana kucağında...
şükür
gene tattık bunu da bu bayramda
yaşam kredimiz varken daha
çaydanlık şarkılarını dinledik tekrar
yıllardan sonra'' çaydanlık sesi '' 'nin arasında
çocukluğumuzdaki gibi
ders çalışırken
sofra kaynarken bu bayram da
eski radyo çalarken
mızrap tamburun teline vururken
ses nihavent makamında söylerken
Osman Nihat Akın üstadın gönlünden
bestesinde dediği gibi
'' geçti hayal içinde bunca yıl bir, bir gün gibi
en eski hatıralar daha henüz dün gibi... ''
dinlerken
'' çaydanlık şarkılarını '' ...
dinlerken
'' çaydanlık sesini '' ...
Tuncay D. Kalemoğlu
15 Ocak 2006, Eğirdir
farklı
yaşlı
yaşlanmak üzere
yüzler değişmiş eller buruşmuş
ama
soba da aynı çaydanlık da aynı eşyalar da neredeyse
ama
gönüller sevgiler
onlar aynı değil
güzel
ama daha bir güzel...
farklı
ama daha bir farklı...
kıymet bilen daha çok beraber olmak isteyen
üşünmesin diye omuzlara çekilen yorgan altında
bir çift bildik elin korumasında
baba ocağında ana kucağında
halen
ve halen yıllardan sonra...
şükür ki bir aradayız ve gülüyoruz tadına vara vara
yaşarken daha
yaşam kredimiz bitmeden
sofra başında yatak ucunda
binlerce kere şükür ederken
elimizdekilere
beraberliğimize
yaşadıklarımıza
bunca yıllardan sonra
işte
sevgidir huzurdur güvendir '' çaydanlık sesi ''...
baba ocağında ana kucağında...
şükür
gene tattık bunu da bu bayramda
yaşam kredimiz varken daha
çaydanlık şarkılarını dinledik tekrar
yıllardan sonra'' çaydanlık sesi '' 'nin arasında
çocukluğumuzdaki gibi
ders çalışırken
sofra kaynarken bu bayram da
eski radyo çalarken
mızrap tamburun teline vururken
ses nihavent makamında söylerken
Osman Nihat Akın üstadın gönlünden
bestesinde dediği gibi
'' geçti hayal içinde bunca yıl bir, bir gün gibi
en eski hatıralar daha henüz dün gibi... ''
dinlerken
'' çaydanlık şarkılarını '' ...
dinlerken
'' çaydanlık sesini '' ...
Tuncay D. Kalemoğlu
15 Ocak 2006, Eğirdir
Tuncay Bey,
YanıtlaSilBeni de aldın götürdün kiremit çatılı geniş odalı evime... Sevginin sıcaklığı ile ısınır, şükür ile doyardık...
Teşekkürler.
Bayramınızı kutlar, sağlık ve esenlikler dilerim.
YILMAZ KARAHAN
Ah eski gunler...
YanıtlaSilAh eski günler babam...
Sil