ben halen bu sabah
oturduğum sandalyeden kalkamadım dostlarım…
ne yapsak
ne etsek
bilemedim dostlarım…
vatan uğruna toprağa düşen kuzuya mı yanayım…
yetim kalan yavrularına mı...
geride ağlayanlarına mı
eşine mi
anaya mı
babaya mı
bacıya mı
kardeşe mi...
ülkeye mi
ülkem insanıma mı yanayım...
ne yapsak
ne etsek
bilemedim dostlarım…
dünyanın vebali üstünüze hepinizin
ve dünya üzerindeki beslemelerinizin...
sofralarında rahatça lokmalarını yutanlar
yataklarında şevkle şehvetle ve huzurla sarılıp yatanlar...
hissetmeyenler ve umursamayanlar...
satanlar...
satılanlar...
satılanlar...
mankurtlar...
siz ülke kanı akıtılırken eğlenenler...
siz...
para ve dünya hakimiyet hırsı için kan emen vampirler...
ve içimizde ki işbirlikçi köpekler...
ya bu millet sizi yıkacak…
ya da ilahi adalet sizi yakacak…
kalkamadım ben
ben halen kalkamadım bu sabah yerimden
ya bu millet sizi yıkacak…
ya da ilahi adalet sizi yakacak…
kalkamadım ben
ben halen kalkamadım bu sabah yerimden
kalkamadım ben dostlarım
üzerinde oturduğum sandalyemden...
yüreğim kabarık üzülmekten
üzülmekten de öte
sıkıntıdan...
dertten...
kederden...
üzerinde oturduğum sandalyemden...
yüreğim kabarık üzülmekten
üzülmekten de öte
sıkıntıdan...
dertten...
kederden...
burnum sızlıyor düğümlenmekten...
içim
içim yanık dostlarım kederlenmekten...
içim yanık dostlarım kederlenmekten...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder