17 Ağustos 2010 Salı

ÖZGÜRLÜK - EŞİTLİK - KARDEŞLİK

'' Kandırıldıkları ihtimalini düşünmeyenlere... (TDK) ''


Aşağıda, (EK)'de size
Fidel Castro'nun 24 Haziran 2010 tarihli,
muhtemelen okuduğunuz bir yazısını ekliyorum.
Kısa vadede olabilecek
ve hiçbirimiz için kaçınılmaz olmayacak bir olasılığı anlatan yazısını...

Yazıdan sadece iki alıntı aktaracağım size kendi satırlarımda.
Dünyanın en güncel gelişmesini anlatmaya çalışan önemli bir liderin
yazısının arasına koyduğu satırlardan,

birincisi;
'' Dünya futbol topuna odaklanmışken(dünya kupası maçları-TDK ),Ortadoğu'da yaklaşmakta olan kıyamet üzerine...Yanılmış olmayı o kadar isterdim ki. '''' Gamsız futbol severler Dünya Kupası maçlarının tadını çıkarmaya baksın.''

Bu satırı koyması çok önemli. Anlamı kısaca '' bu zavallılıktır '' demektir...Yani futbol ile uyutulan bireyler ve toplumlar olmak.
'' Satırların Yazanı '' nın,yani benim,yan tarafta '' Hakkımda '' bölümünde belirttiğim, hayattaki tuzaklardan biri olan,futbol tuzağı...

Ne Oyun, ne tiyatro, ne figüranlık...(!)

ikincisi;

'' Sadece, bir kaç bin yıl içinde insanoğlu tarafından gerçekleştirilen sayısız hayallere ve geliştirilen uygarlığa acıyorum.''

Bu satırı koyması da çok önemli.Zira dünya medeniyetlerini '' Yeni Dünya Düzeni '' hedefleri için silip süpürüp yok edenlerin yaptıklarını tanımlamak açısından...
Bunu ve buna sebep olan '' Yeni Dünya Düzeni '' savunucularının tuzaklarını farketmeyenlere,kananlara,inananlara ve halen yollarında gidenlere de ben üzülüyorum(!)...(TDK)
Futbol-El adamı ve düzeni- ve bu düzende (!) ...

***
Kaçımız,Castro'nun silah arkadaşı Che Guevara'nın öldürülerek yakalandığı zaman
çantasından çıkan üç kitaptan birinin Gazi'nin yazdığı Nutuk'un olduğunu bilir?
Bilemem...

ve olsa idi birazcık daha fazla akıl
olandan gayrı

taşırdık bizde yanımızda
Che Guevara'nın yakalandığında
çantasında bulunan

üç kitaptan birini 
Gazi'nin '' NUTUK'' unu... (TDK)

***
ama
okyanus ötesindeki 
Gazi'nin zamanında gördüğü tehlikenin aynısını görüp
kitabını okuyanlar
ve yolunu izleyen akıllı onurlu insanlar
Küba'lılar
bu gün onurla ülkelerini ayakta tutmaktadırlar
yani Küba 'yı
halkına hizmet ederek
mevcut halleri ile
ama onurları ile dimdik durarak

oysa okyanus ötesindeki Gazi'nin zamanında emellerini görerek engellediği ülkeye tapanlar
yani
ABD'ye - İsrail'e -sistemine hizmet edenler
medet umanlar

Türkler
onurlarını ve ülkelerini yitirmektedirler
yani Türkiye Cumhuriyet'ini
halkına hizmetten uzak
onurları da dahil
mevcut hallerini yitirmiş
dimdik duramayan

(TDK)

Bu gün devrimlerini yapan liderleri ülkesine ve insanlarına hitap ediyor...
Fidel Castro.
Ne şans...

Biz ise devrimlerimizi yapan ve Cumhuriyetimizi kuran
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'den uzak...
Birbirimize hitap bile edemiyoruz...
Ne gam...

http://tdkalemoglu.blogspot.com.tr/2016/08/halktan-uzak-halkz-biz.html
'' Halktan uzak halklarız biz...''. (TDK)

***

Bu günlerde,

Manhattan'daki Liberty Island'da dikilmiş ve asıl adı '' dünyayı aydınlatan özgürlük ''
olan-Fransız Masonları tarafından Amerikaya hediye edilen-''Özgürlük Anıtı'' sahibi,başkanlarının neredeyse tamamı Mason(ve-veya başka dernek,tarikat üyesi),kuruluşu Masonik olan Amerika Birleşik Devletleri,kendisini kontrol eden-kimilerine göre yönlendiren- İsrail ile beraber dünyanın her bir köşesinde hedefleri için savaşıyorlar,dünyanın ve yılların birikimi medeniyetleri yok ediyorlar...
Ne adına yaptıklarını söyleyerek?
Özgürlük adına(!)...
Bunu Banu Avar programında pek güzel anlatıyor,izleyin lütfen...
http://vimeo.com/4107606 (Banu Avar)

Özgürlük...(!)
Eşitlik...(!)
Kardeşlik...(!)

Ve kaç kişi farkındadır acaba,ne ilginçtir ki,''Özgürlük Anıtı'' 'nın sırtı Amerika'ya dönüktür...
***
Bu anıt ile ilgili en güzel satırlardan ( sunay akın ) Sunay Akın'a ait olanlar bakın ne der...

'' beyaz adam (el adamı-TDK) özgürlük adına
dev bir kadın heykeli dikti
doğu denizinin kıyısına
ve her gece altında
dans ettiğimiz yıldızları
bayrak diye tutsak etti
bir bez parçasına
beyaz adam
özgürlük gibi adaleti de
bir kadın heykeliyle simgeledi.

ama elinde terazi tutan
zavallı kadın

gözleri bağlı olduğu için
kendisine tecavüz edenin
kim olduğunu göremedi''

Sunay Akın /beyaz adam

Ve '' satırların yazanı '' ben, Sunay Akın'a sormuştum bir yazımda,satırlarımda...

http://tdkalemoglu.blogspot.com/2010/03/el-adaminin-pezevenki.html
EL ADAMININ PEZEVENKİ...TDK

Kimi bazıları sanatıyla
'' Yaşamdan Dakikalar '' da
Akın akın dökülsede yollara
Anlatsa satırları kitapların dan
Sözcükler ile sahne lerinden
Kız kulesin den
Camiler den
Akıldan
Bilimden
Yürekden
Aydın kişi düşünür mü ne demektir olmak acaba
''El adamının'' tezgahında
(TDK)

***
Gözler mi kapalı farkedilemiyor tecavüzün gerçeği
Ve sormak gerek binlerce kere aklı olan herkese
usanmadan...
Ağlama duvarını ziyaret edenlere...
Süleyman Mabedini simge yapanlara...
Aydın kişi düşünür mü ne demektir olmak acaba
'' El Adamının '' tezgahında...
(TDK)

***

Yıl 2005.
Bu '' satırların yazanı '' Mason iken,çıraklıktan kalfalığa geçiş travay(sunum)yazımın konusu,
''Özgürlük Eşitlik Kardeşlik '' idi...
İki sayfalık yazımın bir bölümünde şöyle yazmıştım özetle.

'' Özgürlük,eşitlik,kardeşlik'' ' mi?
Bu,ortak menfaati olan,anlaşan eşit güçlerin, hedefleri için kullandıkları slogandır.Madem öyle idi,neden kardeşimiz Churchill İngiltere'den kalkıp gelip Osmanlıyı,Türkleri yok etmek için çaba gösterdi?

Bunların hepsi oyun...''


Bu yazımdan sonra -Yaşlı beyefendi, [ Hymenoepimecis ] - haber gönderip bu satırları sunum yazımdan çıkarmamı söylettirmişti birisiyle...
Kendisinin söylemesi yerine.
Elbette o satırlar yerinde kalmıştı.
Bu gün bir kez daha anladım ki,

kalmalıydı da...

***

Ve halen bu gün ''EL Adamı'',dünyaya özgürlük getireceğim diye medeniyetleri yok ediyor,insanları katlediyor.
Fidel Castro'nun yazısında acıdığı ve yok edilen hayeller bu yılların medeniyet birikimleridir.Ve onları inşaa eden,onlarla birlikte yaşayan insanlar...
Bunun üstüne benim acıdığım ise,''El Adamı'' nın kullanılanlarıdır...
Onlara inanan zavallılardır...
Ve aynı '' El Adamı '' -(ları)-,bu gün ülkemde,yani Türkiye Cumhuriyeti 'nde azimle,içimizdeki [ Hymenoepimecis ] ' lar ile,vadedilmiş topraklarını yaratmak için,Kürdistan-Ermenistan-Pontus hedefleri için çalışmaktadırlar.

Ve insanlar bunu farketmemekteler,fark etmek istememekteler,fark ettikleri halde susmaktalar...

Ne Oyun,ne tiyatro,ne figüranlık...(!)


Özgürlük-Eşitlik-Kardeşlik,öyle mi?...
Adama gülerler...
Adamın ağlanacak haline gülerler...
gerileriyle gülerler...

***

bazı bireyler ve ülkeler
kendi öz değerleri ve usları ile inanırlar
bazı bireyler ve ülkeler
başkalarının öz değerleri ve inançları ile
uslandırılırlar

birinci gurup güçlüdürler yönetir ve kullanırlar 
ikinci gurup güçlü akıllı olduklarını sanırlar yönetilir ve kullanılırlar
birinci gurubun gücü desteği yönlendirmesi kandırması ile yaşarlar 
zavallıdırlar...(TDK)


Tuncay D. Kalemoğlu


Ağustos,2010

--------------------------------------------------------------

EK;
Fidel Castro'nun yazısı;
Dünya futbol topuna odaklanmışken,
Ortadoğu'da yaklaşmakta olan kıyamet üzerine...
Yanılmış olmayı o kadar isterdim ki
http://monthlyreview.org/castro/
Fidel Castro:> Yanılmış olmayı o kadar isterdim ki
Havana, 25 Haziran 2010 (Prensa Latina) Küba Devriminin önderi
Fidel Castro'nun son yazısı olan
"Yanılmış olmayı o kadar isterdim ki" adlı makale

YANILMIŞ OLMAYI O KADAR İSTERDİM Kİ:

Yazdığım bu satırlar yarın yani 26 Haziran Cumartesi günü Granma'da
yayınlandığından sadece 32 gün sonra imparatorluğa gösterdiğimiz onurlu
direniş olan 26 Temmuz gününü kutlayacağız.
İnsanlığın düşmanları her adımlarını ölçüp biçerek atıyorlar.
Özellikle aklında sadece kâr hırsı ve hammadde olan, insanlığın ortak
değerlerini gözardı eden ABD emperyalizmi.

16 Haziran günkü yazımda şunları yazmışım:
"Bu cehennem habercisi gibi gelişmeler Dünya Kupası maçları
arasında unutulup gidiyor, kimsenin umurunda olmaksızın."
Bu önemli spor olayı en çekişmeli aşamasına giriyor.
14 gün boyunca 32 ülkeden futbolcular ilk 16'ya girebilmek için çaba gösterdiler.
Şimdi ise çeyrek finale, yarı finale ve finale kalabilmek için mücadele edecekler.
Futbol fanatizmi giderek artmakta, dünya üzerinde milyonlarca insanı
etkisine almaya başladı bile.

Artık şunu sorabiliriz;
kaçımız şu sıralarda ABD donanmasının en büyük uçak gemilerinden
Harry S. Truman'ın beraberinde nükleer denizaltılarla birlikte
Süveyş Kanalından geçerek İran Körfezine doğru yol almakta olduğunu biliyoruz?
ABD donanmasına eşlik eden gemiler arasında benzer ateş gücüne sahip İsrail savaş gemilerinin de olduğu bilinmekte.

Bu donanma İran'a uygulanan abluka uyarınca ülkey giriş çıkış yapan ticari gemileri arama yetkisine sahip olacak.Hatırlanacağı gibi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, ABD'nin
önerisi ve İngiltere, Fransa ile Almanya'nın desteğiyle çok ağır koşulları
olan bir yaptırım kararı almıştı.

Diğer bir ağır yaptırım kararı da ABD Senatosundan çıkmıştı.
Üçüncü ve en ağır yaptırım kararı ise Avrupa Birliği tarafından alındı. Bütün bu gelişmeler 20 Haziran gününden önce oldu. O dönemde Fransa Cumhurbaşkanı acil bir ziyaretle Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Dimitri Medvedev ile görüşmüş, Rusya'nın İran ile görüşerek durumun daha kötüye gitmesine engel olması istenmişti.

Şimdi zaten İran açıklarında bulunan ABD donanmasına, ABD ve İsrail savaş uçaklarını taşıyan uçak gemisinin varması bekleniyor. İşin en düşündürücü yanı ise ABD'nin Ortadoğudaki jandarması İsrail'in elinde son derece gelişmiş nükleer silahlar ve bunları kullanabilecek modern savaş uçaklarının bulunuyor olması.

İran Şahı 1979 yılında tek bir silah atılmadan Ayetullah Humeyni tarafından devrilmişti. ABD, İran'a karşı savaş açan Irak'ı desteklemiş ve Irak tarafından İran ordusuna ve Devrim Muhafızlarına karşı kullanılan kimyasal silahları tedarik etmişti. O dönemler Bağlantısızlar Hareketinin lideri konumunda olan Küba bu konuyla ilgili bilgiye sahipti. Savaşın etkilerine maruz kalan sivillerin durumunu da çok iyi biliyorduk. Bugün İran Cumhurbaşkanı olan Mahmut Ahmedinejad o dönemde Devrim Muhafızları 6. Ordu komutanı olarak İran - Irak Savaşının en sıcak çatışmalarının yaşandığı batı cephesindeydi.

Bugün 2010 yılında 31 yıldan sonra ABD ve İsrail devletleri, İran silahlı kuvvetlerininin milyonlarca askerini, hava, deniz ve kara kuvvetlerini ve Devrim Muhafızlarını hafife alıyor.
Bu saydıklarıma 12-60 yaş arasındaki 20 milyon erkek ve kadın ile toplam 70 milyon nüfusa sahip, düzenli şekilde milis eğitimi alan bir toplumu ekleyin.

ABD hükümeti bir plan uygulama çabasında. Buna göre - kapitalist tüketime sahip çıkan bir siyasi muhalefet hareketi yaratılacak, - İran halkı bölünecek ve - İran'daki rejim devrilecek.

Ancak artık bu plan geçersizdir. Ülkelerine saldıran ABD ve İsrail> savaş uçakları karşısında hiçbir İranlının ABD'den yana olacağı iddia> edilemez.

Son gelişmeleri tahlil ettiğimde şöyle bir sonuca varmıştım;
- çatışma Kore yarımadasında başlayacak,
- burada çıkartılacak ikinci Kore Savaşından sonra ABD'nin İran'a ikinci müdahalesi başlatılacak.

Bugünden baktığımda ise çatışmaların sırasının değiştiğini görüyorum;
silahlı saldırı önce İran'a karşı düzenlenecek.Artık ABD özel harekat kuvvetleri ve istihbaratı tarafından batırıldığı bilinen Güney Kore savaş gemisi Cheonan'ı batırmakla suçlanan Kuzey Kore yönetimi ise İran'a saldırıldıktan sonra sırada kendilerinin olduğunu çok iyi biliyor.

Hayat ve umut dolu Küba gençliğine, o muhteşem çocuklarımıza ve daima iyi geleceklerini aklımızdan çıkartmadığımız insanlığa şunları söylemeyi görev addediyorum; bu gelişmeler bizi hiçbir şekilde şaşırtmıyor.

''Sadece, bir kaç bin yıl içinde insanoğlu tarafından gerçekleştirilen sayısız hayallere ve geliştirilen uygarlığa acıyorum.''

Devrimci hayallerimiz gerçekleşmeye ve anavatanımız ayakları üzerinde doğrulmaya başlamışken,

"yanılmış olmayı o kadar isterdim ki!"

Fidel Castro Ruz
24 Haziran 2010
21:34