29 Haziran 2017 Perşembe

doğmak doğurmak, doymak doyurmak…

doğmak doğurmak
yaşanan ilk doğalımız
zor olan…

doymak doyurmak
yaşanan sonraki doğalımız
daha zor olan…

doğan doğuran biz
doyan doyuran biz
yok eden de biz

öldüren aç bırakan süründüren biz...

bu onun için diğerlerinden 
doğmaktan
doğurmaktan
doymaktan
doyurmaktan
daha kolay olan...

sebep 

petrol 
maden
toprak
kin
hırs

aç olmadan öldüren tek canlı
aç gözlü
biz...

insan…

29.Haziran.2017, Antalya.
Tuncay D. Kalemoğlu


28 Haziran 2017 Çarşamba

kötü, daha kötü, en kötüsü...

ülkemizin ve dünyamızın içine ettiler
bu kötü...
insanlar peşlerinden gittiler ve takip ettiler
bu daha kötü...
onlar ve takip edenler ile yaşamak zorundayız 
bu en kötüsü...


Tuncay D. Kalemoğlu

29.haziran.2017, Antalya.

15 Haziran 2017 Perşembe

politika, politikacı, halk, sistem...

politika
bulaştıkça kokutan
uğraştıkça batıran
dipsiz bir fosseptik çukuru...

politikacı
çukurun içindeki...

halk
çukuru ve içindekileri takip eden...

kokmuş sistem
paranın sahipleri ve kurdukları düzen...
kurulan bu düzenin ve para gücünün esirleri...
yani köpekleri...

olacak olan
bir halt olacağı yok...
her yol ve herkes fosseptik çukuruna gider...

sonuç
pislik dolu kokan çukur...
çok önemli olduğunu sanan içindeki kokan zavallılar...
bunları takip edip umutlanan daha zavallı olanlar...
paranın ve gücün esiri olan soysuzlar...
yaşananlar...
yaşadıklarımız...

ne pislik...


Tuncay D. Kalemoğlu
15.Haziran.2017, Kanlıca/İstanbul.



7 Haziran 2017 Çarşamba

ne diyeyim...

bu gün bozuk bir kişilik ile beraberdim
yapacak bir şeyim yok
ne diyeyim...

bir kişi olsalar iyi 
her yerdeler
kim bilir kaç kişiler...
çaresizim...

Tuncay D. Kalemoğlu
07.Haziran.2017, 
Kanlıca / İstanbul

***

gerisin; ilerlersin...
adam yok; yetiştirirsin...
paran yok; kazanırsın...
her şeyin bir çaresi vardır.
fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur...
AHMET HAMDİ TANPINAR.






1 Haziran 2017 Perşembe

ressamın budur durumu...

Mehmet Işıklı' ya...
Tuncer Ertuğrul' a...

öncesi eskizler
bazen kağıtta bazen kafada tasarlanan

sonrası
sonrası çıkan boyalardır tüpten tuvale sürülen
sadece boya değildir onlar 
onlar duyguları tarifleyen renklerdir aslında...

sonrası
sonrası kalemden çıkan renklerdir kağıda aktarılan
sadece renkler değildir onlar 
onlar bazen yaşanmak istenileni aktarandır hayatta...

sanatçının eseridir o...
sanatçının kendisidir o...

yürekten
hislerden
yaşanmışlıktan
akıldan
beceriden
kalpten
emekten
keyiften
tamamıyla sanatçıya ait olan...

eser...

fırçadan tuvale
kalemden kağıda
renkler ile hayalde olanın 
aktarılmış ve bitmiş olanıdır sonunda...

soyuttan somuta...
somuttan sonsuza...

hep yaşayacak olan...
resim
tablo
ressama ait olan...

sonrası
sonrası sergilenen tabloya bakan gözler
çerçevenin içindeki hisleri görenler 
daha doğrusu 
hissedileni hissedenler...

ama onu sahiplenen sadece bir kişidir...
sahiplenen de artık bundan sonra 
o eserin emanetçisidir...

sanatçı göçerse eğer bir gün bu alemden
bilinmeyen bir diğerine...
esere bakıldıkça hatırlanacaktır birilerince
saygıyla sevgiyle...
yaşayacaktır dostlarının geçmiş anılarında
sevenlerinin kalplerinde...

aslında

klasik olan yaşanmışlıklar dır bunlar
sanatçı hatırlanacaktır artık
yaşarken tam anlaşılamamışlıkla...
varken alemde yanında olmamakla...

dün çoklardır...
bu gün yoklardır...

hatırlanacaklardır...

bazen tebessümle içten...
bazen göz yaşlarıyla gönülden...

eserin durumu budur...
ressamın budur durumu...


Tuncay D. Kalemoğlu
01.Haziran.2017, Antalya, 06.37