7 Mayıs 2015 Perşembe

BOŞ YOĞURT KABI...

(anneye...)

bilirsiniz değil mi 
boş yoğurt kabını
hani o bazen yoğurdu yenildikten sonra atılan...
hani o bazen yoğurdu yenildikten sonra atılmayan...

bilirsiniz...

kapının eşiğinde ellere tutuşturulanı 
öncesi boş sonrası yemek doldurulan o boş yoğurt kabını...
eşikte sessizce hadi al bakalım diyen o sesin sahibini
eve gidince hep birlikte yersiniz diyen o güzel kadını... 

boş yoğurt kapları olur bazı evlerde...

saklanır
bekletilir 
biriktirilir...
mutfakların bir köşesinde zamanı geldiğinde 
anne yemeği konulmak için içine...

dolma
yaprak sarması
köfte
börek
mercimek çorbası
kuru fasulye...

hepsi tek tek konur o boş yoğurt kaplarına
verilmek için evlatlarına...

eğer varsa boş bir yoğurt kabı bu gün bile bir yerlerde sizin için saklanılan...
eğer varsa boş bir yoğurt kabı sevgiyle sizin için anne yemeği doldurulan...
eğer varsa dolu bir yoğurt kabı kapının eşiğinde elinize tutuşturulan...
bu halen yalnız değilsiniz demektir...

kıymetini bilin
anne yemeği konulan o dolu yoğurt kabının...
size verilen o yemeğin seven sesini o kadının...
kaç kere daha yaşanılacağı belli olmayan o anın...

hiç yeri dolmayan geçmişteki varlığı ile...
bir zamanlar 
kapı eşiğinde size söyledikleriyle...
sizin için yoğurt kabı biriktirip verdiği anne yemekleriyle...

imkanı olan yaşasın doyasıya...

hem o yemeğin... 
hem o yemeği size verenin...
hem o yemeği paylaştığınız sevdiklerinizin...
kıymetini bilin...

zira...

bunu mutlaka yapan '' ana '' olur...
sonrası artık hepsi '' anı '' olur...

gün gelir...

ne bir boş yoğurt kabı kalır o evde...
ne de yoğurt kabını veren bir el kalır eşikte... 

artık hiç verilmeyen yoğurt kapsız günlerde
hepsi birer hatıra olur...

bu
hem çok güç olur...
hem çok geç olur...

***

Tuncay D. Kalemoğlu
Mayıs,2015
Kanlıca, İstanbul.
www.tdkalemoglu.blogspot.com
tdkalemoglu@gmail.com