14 Şubat 2011 Pazartesi

AKIL-TOPU' nun TOPUZU KAÇMIŞ...

'' Atatürkçü olduğunu söyleyip, Fettullah Gülen'in mekanında organizasyon yapanlara...''

veliyim ben...
babayım üstelik sizler gibi...
iki çocuk babası

ve biz onları

Atatürkçü'yüz
bilim insanıyız
akıl yolundayız
Cumhuriyet'in bekçileriyiz

dediğiniz için kucaklarınıza bıraktık sizin...
sizlerin...

siz;

Tekiz !
Eğitimciyiz !
Değeriz !

i
z ... (!)
dediniz...
ama karar verdiniz...!

karar verenler;

anneydiler,
babaydılar,
öğretmendiler,
çocuklarımızı emanet ettiğimiz herşeyimizdiler
ve halen de öyleler...
aile gibiydiler,
birlik içindeydiler,
aile birliği içindeydiler...

Atatürkçüler...!

onlar hep öyle dediler
izinde olduklarını defalarca haykırdılar...!
Atatürkçü olduklarını söylediler...!

ama,

eğitim kurumlarının toplantı organizasyonunu meczup Said-i Nursi 'yi önder seçen Fettullah Gülen 'in otelinde organize ettiler...

başka seçenek bulamadıklarını söylediler...

sebeplerine inandılar...
sebeplerine inandırdılar...
sebeplerine inandırıldılar...
sebeplerine inanmak istediler...
sebeplerine inanmayı tercih ettiler...

inandıkları sebeplerine muhtaç olmadıkları halde...

sebeplerinden rahatsız olanlar varsa da seslerini çıkarmadılar bile...
sessiz kaldılar...

onay verdiler karara,
kabul gösterdiler '' ortama uymaya '' ...!
rıza gösterdiler Gazi Mustafa Kemal Atatürk 'ün düşmanının mekanına muhtaç kalmaya...

Fettullah Gülen 'in oteline-mekanına...

bir kadın hariç...
bir Ayşe kadın
bir Cumhuriyet kadını hariç içlerinden...

diğerlerinin hepsi

organizasyon yapılan otelden
bir önceki sene yapıldığı için rahatsızlık duyulmasına rağmen...
ve bu sene için de aynı rahatsızlık konuşulmasına rağmen...


hepsi...

geri kalanların hepsi kendilerine ait olan
akıllarıyla,
bilgileriyle
onurlarıyla,
gururlarıyla,
insiyatifleriyle
dik duruşlarıyla...!

ve oy çokluğuyla şuna karar kıldılar...

'' organizasyon Fettullah Gülen'in olduğunu bildiğimiz otelde, başka çaremiz ve seçeneğimiz kalmadığı için olacak... ''

dediler...

(...)

'' eğitim kurumlarının konaklama organizasyonları Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve onun kurduğu Cumhuriyet 'i yıkmak için '' el adamı '' tarafından yaratılan, saklanan, beslenen ve meczup Said-i Nursi 'yi önder seçen Fettullah Gülen'in mekanında-otelinde olacak... ''
ve gidip orada
konaklayacaksınız...
yiyeceksiniz...
eğleneceksiniz...
akıl,
çağdaşlık,
bilim,
eğitim,
Cumhuriyet,
Atatürk...

diyeceksiniz...!
rahatlayacaksınız...!
***
kurtulamayacaksınız...
bu ülkede şu veya bu şekilde Atatürk'ü, Cumhuriyet'i ihmal eden,vefasızlık yapan,hainlik yapan hiç bir Atatürk'çü(veya olduğunu söyleyen)...
bu satırların tariflediği hatanızın,kararınızın sorumluluğundan ve vicdanınızın,aklınızın,yüreğinizin içindeki açtığı yaradan kurtulamayacaksınız...ne giydiğiniz güzel kıyafetler,ne suratınıza takındığınız ifadeler,ne edindiğiniz mevkiiler,ne de birbirinizi ikna eden kandıran söyleşileriniz ve sebepleriniz...Cumhuriyet'imize yaptığınız vefasızlığı,ihmalkarlığı saklayamayacak,atamayacak üzerinizden...
rol yapacaksınız birbirinize,bazılarınız yapamayacaksınız bile...utanacaksınız baktığınız zaman birbirinize...yatağa girip sırtınızı döndüğünüzde hırsınız ve üzüntünüzden bazılarınız ağlayacaksınız bile mecbur kalışınıza,hatanıza...umursamayan,umursamayacak olan devşirilmiş ve kişiliksiz canlar ve bedenler hariç...
taa kii...
özür dileyinceye kadar...
kendinizden,birbirinizden,birbirimizden,çocuklarımızdan,öğrencilerinizden,bizlerden,ülkemizden,alet olduğunuz '' el adamı '' 'nın torunlarını doksan yıl önce bu ülkeden kovan şehitlerimizden,Gazi Mustafa Kemal Atatürk 'den...
çocuklarınızdan...
tehlikeyi fark etmeyişiniz,takiyye yapan sahte Atatürkçü ve-veya dindar görünen insanları anlayamamış olmanız,''el adamı'' 'nın oyuncağı olduğunuzu algılayamamış olmanız,kendinizi,birbirinizi kandıran ve ikna eden beyhude mazeret,sebep ve konuşmalarınız bile sizi bu yükden kurtaramayacak...
***
ne olmuştu da

Atatürk diye çırpınan
bunca '' akıllı '' insanın
ya da '' akıllı olduğu '' söylenen insanın

'' tamamının akılları '' 'nın
'' akıllarının tamamı '' 'nın
'' en üst seviyedeki akılları '' 'nın
'' akıllarının en top seviyesi '' 'nin
'' akıl-topu '' 'nun...
ayarı değişmişti...

hangi ilişkiler!
hangi birliktelikler!
hangi menfaatler !
hangi akıl ve düşünceler !
hangi akılların en düşüneni !
hangi '' akıltopu '' ülkem insanımın !

Atatürkçüyüm derken
Atatürk Cumhuriyeti aleyhine çalışan Fettullah Gülen 'in mekanına-oteline rahatsız olmadan gidilmesine karar verdirmişti...

***

'' KANTARIN TOPUZUNU KAÇIRMAK... ''

gene kitaplar karıştırdım,
anlamlar araştırdım...

onca akıllıya bir açıklama olmalıydı...

öyle ya
şöyle der satırlar
''kantarın topuzunu kaçırmak...'' sözünün tarifi için

bir deyim...

kantar eski tip tartıdır
üzerinde ağırlığı ölçmek için bir topuz vardır
bu topuzu gereğinden fazla ileri götürürseniz
kantarın topuzunu kaçırmış olursunuz
ayarı tutturamayıp o şeyi çoğa kaçırmak olarak kullanılabilir

***
peki
akıllı insanların akıllarının ayarı kaçarsa ne olur...
akıllı insanların akıltopunun topuzu kaçarsa ne olur...

***
bu ''satırların yazanı'' ,yani ben,

Atatürk Cumhuriyetini yıkmak isteyen
'' el adamı '' 'nın tarikat ve derneklerinde hizmetkarlık yapan,
devşirilmiş akılları, vaftiz edilmiş beden ve ruhları ile '' el adamı '' 'na özenen kişilik(siz)leri !
sözüm ona çağdaş ve Atatürkçü kafaları
gördü,
duydu,
okudu...

ve

din adına '' el adamı '' nın beslediği ve desteklediği
bağnaz tarikat ve dernekleri,
bağnaz imamın(ların) müritleri olan bağnaz kafaları,
sözde inançlı ve dindar olan yobazları
gördü,
duydu,
okudu...

bütün bu olanların farkına varmayan kandırılan safları...
hem din ve inanç
hem çağdaşlık-demokrasi-akıl-bilim kullanılarak kandıran
Gazi'nin Cumhuriyet'ini yıkmak için işbirliği yapan '' el adamı '' 'nı ve işbirlikçi pezevenklerini farketmeyenleri de gördü, duydu, okudu...
bu '' satırların yazanı '',yani ben,
hem Atatürk adını hem inancımızı ve dinimizi kullanan satılmışları, soysuzları da gördü, duydu, okudu...
aidiyet duygusu zaafiyeti ve muhit edinme arzusu ile '' el adamı '' 'nın mekanlarında saf tutan zavallıları...
Cumhuriyet düşmanı ve dost görünen sinsi '' el adamı '' 'nı ve pezevenklerini farketmeyen ahmakları, aymazları da gördü, duydu, okudu...
aramızda dolaşan ve Fettullah Gülen'e laf söylerken ortalıklarda, fark etmedikleri ve perde arkasında onu benimseyenler ile beraber olan zavallıları...onu yaratan ve besleyen '' el adamı '' 'nın,Gazi'nin kapattığı oluşumunda-tarikatında-derneğinde erdemleştiğini sananları...
türklüğünden ve dininden utanan akılları, kişiliksiz can taşıyan devşirilmeye müsait bedenleri...
başkalarının gücüne tüne-yenleri tüner-ken...
gördü,
duydu,
okudu...

ama...
bu '' satırların yazanı '', yani ben,

''el adamı'' 'nın yarattığı ve kolladığı Fettullah Gülen 'den rahatsız olup da onun otelinde-mekanında organizasyon yapan ve bundan hiç rahatsız olmayan Atatürkçü 'leri...
hiç görmemişti...

Atatürkçü Anneleri !
Atatürkçü Babaları !
Atatürkçü Öğretmenleri !
çocuklarımızı teslim ettiğimiz Atatürkçü Eğitimcileri !

Tekiz,
Eğitimciyiz,
Değeriz
iz ... (!)
diyenleri ilk defa gördü, duydu, okudu... (!)
***
eğlenin baylar bayanlar...
eğlenin annelerimiz, babalarımız...
eğlenin öğretmenlerimiz...

'' ortama uyun ''...!
kendi tercihinizdir bu sizin...
karar da sizin
keyif de sizin
rahatlayın çok rahatlayın...
ama
Allah aşkına orada
Fettullah Gülen ' in mekanında-otelinde '' Onuncu Yıl Marşı '' nı söylemeyin...

ve bir şekilde bir gün karşılaştığımız zamanda
'' Atatürkçü '' gibi bakmayın...
'' Atatürkçü '' gibi davranmayın...

sizi bilmem ama
bunu bazılarının midesi kaldırmıyor...

***
ne yazık ki,
''el adamı'' 'nın ortamına uymuş yazık ülkemin düzeninin ''kantarının topuzu kaçmış''...
ne yazık ki,
''el adamı'' 'nın ortamına uymuş yazık ülkem insanımın aklının ''akıl-topu-nun topuzu kaçmış''...


Tuncay D.Kalemoğlu
Şubat 2011