2 Ekim 2010 Cumartesi

İHANET EDİLDİ - SAVAŞILACAK...

'' Değerlerini koruyamayanlara,kıymetini bilemeyenlere... TDK ''


siz
hepiniz
millet olarak ihanet ettiniz
biz
hepimiz
ihanet ettik
tarihimize
emanetimize emanetlerimize
atalarımıza

türkülerimize
ev yemeklerimize
savaşan dedelerimizin döktükleri kanlara
yavuz zırhlısına
nusret mayın gemisinie
yemen türküsüne
inebolu'dan ankara'ya mermi taşıyan kadına
kağnı arabasını çeken öküzlere bile
sarıkamış'da donan doksan bin vatan evladına
dumlupınar'da halen kanlarının nemi olanlara
tarhana çorbasına
çelik çomak oyunlarımıza çocukluğumuza
bayram mendillerine
pamuk ellerini öptüğümüz ninelerimize
nikotinli parmaklarını tutuğumuz dedelerimize
komşuluk ilişkilerimize
aşure ikramlarına
yerli malı haftamıza
yerli mallarımıza
bir dilim ekmek üstüne vita yağı,salça,şeker sürüp veren
terlemişsin çocuğum deyip sırtımızı kurulayan
komşu teyzemize
bafra,birinci,maltepe sigaralarımıza
topaçlarımıza,misketlerimize,tel arabalarımıza
radyolarımıza
dinlenilen radyo tiyatrolarımıza
yurttan seslere akşam üstü çalan fasıllarımıza
hikayelerimize masallarımıza öykülerimize şiirlerimize
ihanet edildi
el adamı özentisi insanlar
ihanet edildi ihanet...

cahit külebi'ye ve edebiyatımıza
okul önlüklerimize beyaz yakalarımıza
beslenme çantalarımıza
her sabah okuduğumuz andımıza
köy enstitülerimize
hitit tarihine
sümer tarihine
çanakkale tarihine
fatih sultan mehmet'in istanbul'a girdiği kapıya
peygamber'in (sav) emanet ettiği dinimize
gazi'nin ve silah arkadaşlarının cumhuriyet'ine
ihanet ettiniz
ihanet ettik

gazi'nin bir tek kendisi için aldığı oyuncağına
savorana'ya bile sahip çıkmadınız
içinde orospular ile
alem yapılmasına izin verdiniz
zihin ve akıllarınızın
inançlarınızın
iğdiş edilmesine izin verdiğiniz gibi
siz
siz kendinizi millet mi sanıyorsunuz
siz
el adamının kullanılanlarısınız
el adamının biat edenlerisiniz
kurtulamayacak kadar işin içine batanların
beyhude çabaları sonuç vermez
değiştirmez
size emanet edilen
kıymetinizi
kıymetlerinizi bile bilemeyen
koruyamayan
kullanılanlar
geri dönüşü olamayanlar
mide bulandırıyorsunuz
midemi bulandırıyorsunuz

adınızı kendiniz
kendi kendinize sizler koyunuz...

marşlar söylemeyiniz
dini törenler yapmayınız
nutuklar hele hiç atmayınız
felsefi konuşmalar
iyi insan rolleri
memlekete hizmet ediyorum edeceğim sözleri
söylemeyiniz
demir ağlar falan da örmediniz
değil yenisini yapmak
on yılda örülen ağları bile tamir etmediniz
siz kimi kandırıyorsunuz
'' içimizde '' diye de bağırmayınız
içiniz dışınız bile kalmadı
rol yapanları
rol yaptığınızı
yaptırıldığınızı bile fark etmeden
ömür geçirdiniz
millet olarak
ihanet ettiğinizi fark bile edememekten
ayaklara düştünüz
milli marşımızı bile söylemeyiniz
el adamının sistemine hizmet eden
kullanılanlar
düşünen düşündüğünü sananlar
insanlar... !

pisliği temizlemek mi istiyorsunuz
tekrar millet mi olmak istiyorsunuz
istiyoruz...
bedeline katlanacaksınız
katlanacağız...

ister birbirinizi avutun bilmiş tavırlarınızla
ister kendi kendinizi uyutun aymaz yaşantınızla
ve
kafalarınızı sizler için uygun nereye sokarsanız sokun
kıçınız dışarıda
kumdan başınızı çıkaracaksınız
yoksa
bu gün sessiz sedasız üzerimizden geçen yedi düvel
yarın davul zurna çalarak geçecek üzerinizden
ve
ayırt etmeden

çaresi yok

'' ORTAĞIN ÇOCUKLARI '' olanların-olmanın bedeli ödenecek... (*)

ihanet edildi...
savaşılacak...


Tuncay D.Kalemoglu
Eylül,2010

----------------------------------------------------
(*)

'' ORTAĞIN ÇOCUKLARI '' , kitap ,eylül 2010,Mustafa Yıldırım ,UDY Yayınları

1 yorum:

  1. sevgili Tuncay Bey şu yazılarla rahatladım ir anlık bile olsa huzur buldum. teşekkür eder,araştırma ve çalışmalarınızın devamlı olasını dilerim. 19 ekim salı saat en geç 17 45 te halk eğitim de yeni güzelliklerde buluşmak üzere sağlıkla kalınn(((((

    YanıtlaSil